10 Yıl boyunca vahşi hayvanlar ve yerli halkla beraber yaşayan Tippi burada kimsenin yanaşmaya bile cesaret edemediği hayvanlarla haşır neşir olur ve onlarla kardeş gibi büyür.
Bu hayvanlar aslına bakılırsa tam anlamıyla vahşi değillerdir, kimisi doğal yaşam parklarından, kimisi sirklerden gelen hayvanlardır, onların emeklilik gibi diyebileceğimiz dönemlerini, doğal yaşam alanlarında geçirmeleri için getirilmişlerdir ama ne olursa olsun doğal hayatları içinde vahşi doğalarına da dönmeleri içten bile değildir.
Tippi ve yarı vahşi hayvanlar arasında zamanla inanılmaz bir bağ kurulur, sonrasını ise Tippi ailesiyle beraber önce Paris ardından Madagaskara yerleştiler. Tippi yerli halk ve vahşi doğa arkadaşlarından sonra modern yaşama ayak uyduramadığı gözlendi, hep yanlız uyum için mücadele eder durumdaydı.
Tippi daha sonra Paris'de Discovery Chanel'da doğa belgeseli yapmak için çok sevdiği Güney Afrika'ya geri döndü ve birbirinden güzel belgeseller çekti.
Vahşi doğaya bir şekilde geri dönen Tippi Paris'e geri döndüğünde Sorbonne Nouvelle Üniversitesi sinema bölümünü okudu ve Tippi Afrika isimli en çok satan kitabını yazdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder